Yazmayı seviyorum. Yazılarımla başbaşa kalmayı, hayatımdan bir şeyler katarak hikayeler yaratmayı, bazen çok hayata dönük; eğlenceli olmayı, bazen de tamamen içe kapanık; karamsar olmayı seviyorum.. Buraya yazdığım yazıların çoğu tabiki de her yazarın başına geldiği gibi, bir noktasında hayatımla çakışmakta, ancak çoğunluğu gözlemlere ve yaşanılabilir durumlara pay biçilerek hayal gücümle yazılmakta. Büyük bir aşkı anlatırken; büyük bir aşk yaşayamam, büyük bir yenilgiyi anlatırken de; büyük bir kayıp yaşayamam. Yazılarımla aramdaki bağ, sırlarım ancak birgün iyi bir yazar olursam-idolüm Marquez gibi-hayatım bütün okurlarım tarafından merak edildiği an; otobiyogrofimi yazdığım zaman öğrenilecektir.. Şimdilik bu kadar; yazılarımın keyfini çıkarın, yorumlarınızı yazmaktan kaçınmayın. İyi zaman geçirmenizi, hayatımı paylaşırken keyifli anlar yaşamanızı dilerim..

"editöR Notu"


Pazar, Nisan 01, 2007

.chiLdhood sweetheaRt.

...kalbinde çözülmeden kalan her şey için sabırlı ol. Soruların kendisini sevmeye çalış. Kilitli odalar ve yabancı lisanda yazılmış kitaplar gibi, cevapları şimdi arama, şu anda cevaplar sana verilemez; çünkü sen henüz onlarla yaşayamazsın.

Bu, her şeyi yaşama meselesidir. Şu anda, senin soruyu yaşaman gerekiyor.
Belki daha ilerde, farkına bile varmadan, günün birinde kendini cevabını yaşarken bulacaksın...

Rainer Maria Rilke

O gün çoktan geldi sevgilim. Şu anda cevapları yaşıyoruz. Sen soruları soruyorsun; ben cevapları veriyorum ve ben sorularımı sormadan; yanıtlarımı alıyorum. Yıllar sonra bu sorularla yüzleşeceğimizi bilemezdik, bu soruları yaşarken. Şimdi cevaplar yüzümüze tokat gibi çarpmıyor ama cevabı bilinmezliklerde kaybolan sorular; bize tokadı öyle sağlam çarptı ki zamanında, kendimize gelmemiz ayları, hatta yılları buldu.

Şu an yaşarken, sana yaptıklarımın cezasını çekiyorum sevgili. Hep ben sana ah ederken, kendimi, senin hiç etmediğin o ahların içinde buluyorum. Sana ne yaptıysam; farkında olduğun ya da olmadığın, ben hepsini şu an da yaşıyorum sevgili. Senin benden başkasıyla mutlu olmamanı dilediğim gün, kendim içinde dilemişim sanki. Senden gördüğüm sevgiyi ve saygıyı hala bulamıyorum. Hala keşmekeş günler yaşıyorum. Yaşadıklarımı haketmek için ne yaptım diye sorarken, şimdi cevabını sana yaptıklarımla ödediğimi farkediyorum.

Yaşadığımız aşka bir gün bile leke sürmediğin ve leke sürülmesine de izin vermediğin için teşekkür ederim sevgili. Hayatına tek bir şey katamadığım günlerde bile; hayatından gitmeme ve üzülmeme izin vermediğin için, hayatıma karışmadan, hayatımda varlığını koruyabildiğin için ve en arsız zamanlarımda bile beni korumaya, gözünde yüceltmeye devam ettiğin için teşekkürler sevgili...

Esas aşık olan; bu aşkı koruyan, candan seven senmişsin. Cevapları bulduğum bugünlerde ben en çok bu cevapla yaşıyorum ve seni üzdüğüm günler için kendime şimdi daha çok kızıyorum.

Hep bir dizinin karelerinden geçti yolumuz. Sonunu hep merak ettik, bu şekilde sürmeye devam eder mi acaba diye. Sonumuzda "biz" olmayacak; ayrı yollarda, ama paralel devam edeceğiz yaşantımıza. Yıllar sonra birçok itirafım var sana; ama bu itiraflarla seni daha da üzmek, bana olan saygını yitirmene olanak sağlamak istemiyorum sevgili.

Ben hep senin beni üzdüğünü düşünürken, sen ne kadar çok acı çekmişsin benden yana, ne kadar fazla şeyle yüzleşmek zorunda kalmışsın. Evet, ben iyi biri değilim sevgili.

O gece; hani hatırlıyor musun, tüm kelimelerin boğazımda düğümlendiği gece; nefes bile alamazken, bir tek sen vardın, gecenin 3'ünde yanıbaşımda. Nasıl olduysa hissetmiş ve yanıma gelmiştin. O gece senin sayende yaşamaya devam edeceğimi sanmazdım sevgili. Nefes almamı sağlarken, niye yaşamam gerektiğini hatırlatmıştın. Yanımdayken, belki de yanımda olamadığın günlerin acısını çıkarmaktaydın. Ben iyi biri olmadığımı sayıklarken, nasıl biri olduğumu ve neden beni sevdiğini anlatmıştın.

Bu son yaşadığımız yıllar öncesine götürdü birden beni. Hani kendimi öldürmemden korktuğun için haftalarca uyuyamadığın günler var ya; işte o günlere. Halbuki hiç o kadar cesaretli, hayata karşı da bir o kadar yenik düşmedim hiç. Sadece o noktaya gelecek kadar üzüldüm, ama beceremedim. Yaşamam için hep bir umut vardı çünkü. Yıllar önce ilk korktuğunda; birlikte olmamız için bir umut vardı. Son korkuttuğumda ise; hem hayatımın daha iyi olacağına dair bir umut vardı içimde, hem de senin yanımda olman öylesine şaşırtmıştı ki beni, gerçeklerle yüzleşmiş, boşuna üzüldüğümü farkedivermiştim birden.

O geceden beri cevapları bulmaktayım sevgili. Bu aşkın bittiğine ama o saflığının hala bizde kaldığına, nasıl gerçekten dost olabildiğimize, yıllara karşı nasıl meydan okuyabildiğimize şaşarak, cevaplandırdım sorularımı.

Seni severken başka kollarda yol aldım. Seni severken, senden vazgeçebilmenin yollarını aradım. Bir daha dönmemek uğruna, yollarımızın kesişmesine izin vermemek uğruna çok büyük kararlar aldım. Ve şimdi yaptırımlarını yaşamaktayım.

Yaşadığım hayata en uzakta durması gereken kişi olmana rağmen; her zaman beni kanatlarının altına aldın; korumaya, yaralarıma merhem olmaya devam ettin. Gerçeklerle yüzleştirdin; bazen acı kelimelerle, bazen de şakalarının içinde.

O gün sorduğun soruya tam olarak cevap veremesemde; şu anda netleşti düşüncelerim. O yoğun sis perdesi aralandı ve ben kararımı verdim. Evet sevgili; hayatımda bir tane daha senden istemiyorum ve kimsede olamayacak biliyorum. Hep seninle yaşadıklarımızdan yola çıkarak, kandım birçok yalana ama kimse senin gibi olamayacak biliyorum. Seninle yaşadığımıza benzer bir durumla karşılaşmak, senin benzerin olan biriyle yaşamak istemiyorum. Bütün özel olma durumunu yitirmişken, başkaları yerini çoktan almışken, bari sana hediyem bu özelliğin olsun.

İlk aşkın saflığı ve gelecek yılların saflığıyla, eski sevgilim olmana rağmen; dost kalabildiğim, dostluğuyla mutlu olabildiğim eski sevgilim olma durumun, senin özel kalmanı sağlayacak. Ve bu konuda "tek" olma durumunu korumaya devam edeceğim. Seninde dediğin gibi elimde bir tane daha senden olmayacak.

Bir daha yollarımız asla kesişmeyecek, bir daha asla güneşin batışını birlikte izlemeye gidemeyeceğiz; biz o güneşi tamamen batırdık ve ay ışığında yol almaktayız artık. Başka sevgiler barındırarak yüreğimizde ve yeni aşklara yelken açarak.

Sadece geçiyordum uğradım, senin içinde bir şeyler yazmak istedim. Seni her zaman sevdim, her zamanda seveceğim, sevgilerin en çoğunu haketmek için elinden geleni yaptın ve benim yaptıklarımla yüzüm kızarmakta...

Kim bilir daha söylemek istediğin neleri barındırıyorsun o büyük yüreğinde; dur, söyleme. Kendi kendime yeterince farkettim. Sana yaptıklarımı, başka kollarda yaşadıkça; yüzleştim her biriyle. Senin yaşadıklarını yaşamak nasıl bir şeymiş artık çok iyi biliyorum sevgili.

Sanırım şaşıracaksın ama; gerçekten özür dilerim. Bunu benden ikinci kez duyuyorsun ve ilk duyduğun anda olduğu gibi şaşırıyorsun biliyorum.

Hayatımda her zaman daha ileri seviyelere çıkan saygınlığını koruduğun için teşekkür ederim sevgili. Umarım yıllar önce dile getiremediğim mutluluğu; başkalarıyla mutluluğu, senin için en iyisiyle, en güzeliyle yaşarsın. Umarım her şey dilediğince olur.

2 yorum:

selin dedi ki...

ilk ve şimdiye kadarki tek yorumu ben yazıyorum suanda.. tek bir ifadeyle "cok etkilendim" ve düşündüm ki; hayat hep devam ediyor, keşke demekten nefret etsemde "keşke bazı anları dondurup hep o büyüde herseyin ama herşeyin güzel olduğu o anlarda donup kalsak..." umarım hepimiz mutluluğun bi kenarından tutabilmeyi başarırız sevdican ben inanıyorum ki 11/f bunu hak ediyor:>

TocoRoRo dedi ki...

tabiki de mutluluğun bir kenarından tutabilmeyi başaracağız,üzüldüğümüz anlar kadar sevinmeyi de hak ediyoruz..
yorumun ve ilgin için teşekkür ederim.
birazcıkta olsa o anlara götürebildiysem ne mutlu bana..